måndag 4 februari 2013

FANUS


FANUS

Ben gecelerin bekçisiyim
En çok inanmaktan korktum sana
En çok inanmaktan korktum SİZE..."

Önceleri hiç korkmadım, ne söyleseler inandım
İçimdeki her tınıya kulak kesildi ruhum...
Ben sizi hiç görmedim ama; sizin için ağladım"

Ah şu benim eşek ruhum, ne çok hüzünlerinizi
taşıdı sizin..."

Ne yüzünüz vardı, ne sesiniz, sanki başka
dünyalardan gelmiştiniz..."

Hoş gelmiştiniz, oysa bazen nasılda boş
gelmiştiniz-

Her birinize bir gül diktim dost bahçemde
her birinize isimler verdim..."

Kimileriniz gittiniz...Talan ederek dost bahçemi.
Kimileriniz güzellikler verdiniz hep rüzgarı
kovalayan
şu çocuksu ruhuma..."

Özledim sizi göremediğim zamanlarda...Ne
şaşırtıcı değil mi?
Ben sizi hiç görmedim ki..."

İnsanın görmediği birini özlemesi şaşırtıcı
elbet ama;
özlenen yüz değil ses değildi..."

Parmakların ucundan yüreğe gönderilen sevgilerdi,
bu yüzden yüreğimin dergahı hep açıktı size..."

Bazen bir hüzün yığınları gibi duruyordunuz
satırlar arasında,
bazen yangınlardan arta kalan küller gibi
üfledikçe yapışıp
kalıyordunuz kirpiklerimin ucunda..."

Bir cam çerçevenin arkasındaydı yüzleriniz,belki
de siz
gizlenirdiniz..."

Oya hepinize yüzler verdim ben asla bir gölge
değildiniz"

Dekor: Sanalmış
Kimin umurunda?
Hiç biriniz yüreğime sanal gelmediniz...
Sen
Dostum
Ve ben...
Ve biz
Ve onlar, ötekileri...
Aynı fanusta yaşayan balıklar gibiydik.

Gidenler ölenlermiydi?
Yoksa onları öldüren bizmiydik, çoğaldıkça
fanus daraldığı için?"

Tutunamayan...
Tutulamayanlardık.
Tek sermayemiz sözcüklerdi
Sözcüklerle okşadık, sözcüklerle okşandık.

Parçalanan yanlarımızı yapıştırdık kimi zaman
birbirimize,
ne çok uykular feda ettik gecelere..."
.
Artık "Elveda" zamanı dost...
Ölüm kapıda bekliyor beni...gitmem gerek
Zaten nasılsa ölüme dönüşüyor herşey
Yenilenerek"

21.08.2002
 
 
 
Ne zaman içimdeki ıssızlık büyüse, alıp
fırçalarımı elime,
yalnızlığımın gölgelerini boyuyorum. Renklerle
kuşatmaya geçiyorum
tenhalığımı.
İçimde sesler var oysa...
Yüzlerini görmediğim sesler geçiyor içimden, o
sesler benim değil siz
öyle sanıyorsunuz.
Ben kendi ıssızlığımda en narin yerlerinden
kanıyorum, görmüyorsunuz.
Yüzünüzdeki ıslaklığı, kiri, teri
yalnızlığınızı silip attığınız bir
havlu gibi duruyorum bir kenarda ve izliyorum sizi...
Saçlarımın arasında yıllardır sakladığım
uykusuzluğumla yüreğimdeki
en çiçekli perdeleri gerip sakladım sakındım
sizi.

Oysa şimdi yorgun ıssızlığımın kenarından
bile geçmiyorsunuz..."
 
Şimdi ben alıp başımı gitsem uçurumlara doğru,
ya da karanlıklara
sarkıtsam kendimi!
 
ölüyorum...
bakın size haber veriyorum"
 
Ya da unutulmuş ve sürekli yanan biri olarak, kendi
küllerimden
yeniden doğabilirim belki de bir başlangıcın
ötesinde...
 
Ve sizde açın gözlerinizi; bir yıldız kaydı
deyin ardımdan..."
 
Yüzüme kapattığınız kapıların ardından bile
duyamayacaksınız
soluğumu. Artık gölgelerinize tutunmadan, yatağı
kurumuş bir nehre
akar gibi gidiyorum sizden.
 
Siz su içindeyken; susuzluk çekenler..."
 
Hiç kızamadım size, kızmazdım da ellerinizi
dallarıma uzatıp
meyvalarımı toplarken kırmasaydınız
dallarımı...
Her aldanışınızda, her kargaşanızda, her
gözyaşınızda çaldırmayasınız
diye umutlarınızı ve düşlerinizi boyadım.
 
Elinizde ki pusula...
Oynadığınız oyunlarda dekor
Ve dört duvar yalnızlığa ittiğiniz
koyduğunuz..."
 
(O cazibeli ırmağın ağzında
Tan vakti konuşunca içimdeki yara
Tenimin aynalarına tutuna, tutuna...
Gözlerimle vardım kendi karanlığımın
Sonuna...)
 
Ne uzun biri yürüyüştü bu, anlamak için
bugünümü!
Baldıran zehrine batırıp söylediğiniz
sözlerinizi taşıdığım yürek
cebimdeki kardelenleri görmediniz siz...
Suskunluklarınızla yoğurduğunuz yıllarımın arta
kalanları,
bakışımsızlığımızın olduğu yer
burası...Şimdi iyi bakın.
Koşun aynalara bakın; aynaya bakan yalnızca kendini
görür...aynanız
varsa eğer. Yoksa beyhude.
Ya da kıyıda köşede kalmış işaretlerime
tutunarak ilerleyin, o da
olmazsa kalbinizdeki çarpıntının sesini dinleyin.
Gidiyorum...Bir intihar gibi
Çıkıyorum aranızdan
Alkışlayın;kendinizi
Kendiniz...
Ya da...Parantezlerinizin içine girin!
 
02.01.2003

NOT:Bir arkadaşımdan 
 


söndag 19 augusti 2012

Asos

Tatil resimlerimi paylaşmaya devam ediyorum ve yarine harika resimlerim var.