måndag 5 januari 2009

Beden dili

Daha önceki yazilarimda homosexualiteye bakis acimi genis bir sekilde ortaya koymustum.
Kisaca özetleyecek olursak, bu bedensel bir olaydir ve dogustan kisiyle birlikte dogar, bir anlamda kisinin kalitimi böyledir.
Suni zorlamalarla bunu degistirmeye calismak bosuna bir cabadir ve su akip yatagini bulacaktir.
Bugüne kadar homosexueller hep cinselliklerini iclerine bastirarak yasadilar, yani kendilerini sürekli gizleyip sakladilar.
Bu ise bedenlerde tasinmasi zor bir yük haline geldi.
Nitekim daha fazla dayanamadilar ve birtakim riskleri göze alarak ortaya cikmaya basladilar.
Zamaninda bu sürece katki koydugu görülüyor.
Demekki yakin sürecte birtakim degisiklikler kacinilmaz.
Bu konuda hiristiyan ülkeleri daha toleransli davranirken, islam ülkelerinde siki baski ve tehlike devam etmekte.
Ísvec bu serbestligin basini ceken ülkelerden birisi.
Nitekim hükümet kendi ortaklarindan hiristiyan demokratlarin direnisini asamayinca konuyu bir mayista görüsülmek üzere bir yasa halinde meclise sevketti.
Diger partilerin hepside ortak görüste olduklari icin evlilik yasasi onaylanacak demektir.
Artik o insanlarin genel haklari yasayla garanti ve güvence altina alinmis olacak.
Bundan sonra kiliselerde evlenip dügün edebilecekler.
Cikan yasayla papazlarin direnme gücleride yokolmus olacak.
Direnenler ise islerinden olacak.
Fakat papaz kesimindede olaya büyük bir hosgörüyle yaklasilmis durumda.
Birkac catlak ses disinda olay genis kesim tarafindan kabul görmüs vaziyette.
Ísrailin sorunu burada basliyor ve onlar ölüm kalim savasi veriyorlar.
Yani saldirip yokedeni oynayan Ísrail bir cikmaz icerisinde.
Araplarla barisip, onlara kapisini acip bir on yilda yokmu olacaklar, yoksa kisa devreli catismalarla varliklarinimi devam ettirecekler, ikilem bu.
Eger Ísrail Filistinlilerle barisip onlarla kucaklasirsa, bu o kücük ülkenin on yil gibi bir zamanda haritadan silineceginin garantisidir.
Su andaki gibi bir catismayi zaman zaman tekrarlarsa, süreyi biraz daha uzatabilirler.
Ísraili bu noktaya getiren olay, Ísrail halkinin yüksek düzeyde homosexuel elitinin varolusudur.
Yani Ísraillilerde homo enerji cok yüksek düzeyde seyrediyor.
Nitekim onlarda haklarini alabilmek icin fanatik yahudilere karsi savas acmis durumdalar.
Eger Ísrail baris sürecine girerse bircok cephede birden savasacak.
Öncelikle baris ortaminda homo hareketi daha bir ivme kazanacak ve dünyadaki gelismelere paralel olarak asilmaz denilen cephede yariklar acacaklar.
Bunlar ülkede güclendikce araplarla savasmayip tam tersi bir kucaklasmaya gidecekler.
Íste bu olaydir yahudi devletini bitirecek olan anlayis.
Ísrailli yöneticiler bu isin farkinda, eger bunlar farkinda degillerse en azindan perde arkasindakiler farkinda.
Bunlar kurulacak baris ortaminin kucaklasmayla neticelenecegini biliyorlar.
Buna diyoruz iste beden dili diye.
Yani bedenler bu yasam bicimini seciyor, bunada kendi dilini kullanarak karar veriyor.
Bu beden dilini engelleyecek hicbir enerji ve güc mevcut degildir.
Bu bedenin yasadikca elde ettigi kendi öz anlayisidir.
Ísrailli yöneticiler diyorki, her israilli islam ülkeleri disinda herkesle birlikte olabilir, fakat bir yahudi asla bir müslümanla ayni yataga giremez.
Cünkü bunu bir asagilanma olarak algiliyorlar.
Yani bir yahudi müslümani becersede müslüman yahudiye dokunamaz.
Baris ortaminda ise bu isin önüne gecmenin zorlugunu görüyorlar.
Dinci kesim ise kitaba göre hareket ediyor ve barisa firsat tanimak istemiyor.
Cünkü onlara göre yerüsalem kiyamet gününe kadar varolup yasayacak.
Baris ortami ise böylesi bir olanagi daha bastan safdisi ediyor.
O zaman nasil yasayacaklar?
Íste bundan dolayi saldirip yoketme gibi görülen savunma hareketine basvuruyorlar.
Bir anlamda yakip yikma gibi görülen savas ortami, yahudilerin kendilerinin varolus mücadelesidir.
Yani asil korku savas degil, cünkü savasta bazi kayiplar verilmis olsa bile bu asil bütünü elde tutabiliyor.
Fakat baris ortaminda kitlesel bir göc yasaniyor ve azimsanmayacak bir kesim kucaklasmaya dogru gidiyor.
Ísrail gibi kücük bir ülkede yüzbin insanin bu saflara savrulmasi, devletin varligini bitirmeye yetiyor.
Cünkü savrulan bu kitlenin yaptigi etki cok büyük olacaktir.
Bu baglamda Ísrailin isi her gecen gün dahada zorlasmaktadir.
Cünkü homoseuelite olayi yakin bir zamanda bircok ülkede yasallik kazanacaktir.
Ísrail ise sayi olarak cok yüksek olan bu rakam karsisinda dünyadan gelecek olan baskilardan dolayi direnemeyecektir.
Ve orada homiosexueller büyük mevziler elde edecekler, belkide fanatik yahudilerin direnisini yenilgiye ugratarak iktidar olacaklar.
Onlar iktidar olduklarinda ise önlerine yeni kapilar acilacak.
Yani su anki sorunu yasayacaklar.
Ya araplarla barisik vede karisik yasayacaklar, yada kendilerini korumak icin surlari dahada yükseltecekler.
Ve burada bedensel dil konusacak.
Cünkü beden dili ne kutsal kitap dinler, nede dinsel anlayisa pirim verir.
O kendine en uygun olan yolu secer.
Bu yolsa cinselligini en rahat yasayabilecegi özgür bir ortamdir.
Bir zaman diliminde yokolacagini bilse bile bu yola girecektir.
Burada batili devletler sikintiya girecektir.
Onlar kutusunu acmamakta direnen islam ülkelerine yüklenecekler.
Yani diyeceklerki, gel arkadas artik su gizli yapma olayindan vazgec ve bizim saflara karis.
Artik ayrimiz gayrimiz kalmadi.
Íste o zaman saglanacak Ísrail ve Filistin barisi.
Eger bu sürecte direnmeler olursa asil savaslarin anasi o zaman sahneye inecek.
Ve direnenlerin kelleleri birer birer toplanacak.
Su anda Ísrailin yasadigi o dogum sancilaridir.
Bir tarafta sayilamayacak kadar homo bedenlere sahip olmak, diger tarafta geleneksel kimligi yasatmak.
Cok yakin bir zamanda kendi icinde yasayacaklar asil catismayi.
Ve Ísvecin disisleri bakani Cal bild gidiyor barisi saglamaya.
Kesinlikle deneyimlerini anlatacaktir onlara.
Yani Ísvec sorunlari hangi mantikla cözüyor.
Íncilde yerusalemin sonsuza kadar yasayacagi yazilidir fakat bu sonsuz neyi ifade ediyor?
Bu dünyanin varolusuylami ilgili, yoksa evrensel boyuttami gecerli?
Eger dünyayla ilgiliyse dünya zaten dönüsü olmayan bir yola girmis vaziyette.
Ekonomik bunalim, varolan hastaliklar, dogal felaketler, iklim degisikligi derken zaten tükenise dogru gidiyor.
Bu hiza paralel olarak homosexuellikte kosar adim hedefe ulasmaya calisiyor.
Burada bir olaya dikkat etmek gerek.
Acaba dünyanin zamani tükendide Tanrilar bu yokolusa bir kilifmi hazirliyorlar?
Yani dünya yasami bitecek ve burada hos olmayan olaylar yasanacak.
Saydigim felaketler ve savaslar gibi.
Sonucta kabahati yine Sodom ve Gomorada oldugu gibi homo bedenlere yükleyecekler.
Belkide diyeceklerki insanoglu zaten sapik bir yola girmisti.
Fakat bu dönem o döneme benzemiyor,
Burada soru soracak beyinler var ve o beyinler diyecekki, hersey iyi güzelde filmi zamana koyanlarda var.
Öyleya bu filmin arkasinda birde beyin var, kim o beyin?
Neden böylesi bir filmi zamana koydu?
Bunun geregi neydi?
Kisaca toparlayacak olursak, yüksek gerilime yakalanmis vaziyetteyiz.
Bakalim bu süreci atalatabilecekmiyiz.

torsdag 1 januari 2009

Aksamin hüzünlü saatleri

Yilbasi yaklastiginda kocaman sehir bosaldi.
Böylesi dönemlerde Stockholm sokaklarinda cinler borazanlariyla sokaga cikar.
Ínsanlar yorgunluklarini atmak üzere kimisi yurtdisi tatiline cikar, kimiside orman aralarinda bulunan ¨kulübelerine cekilir.
Bu yil kimiside kuzeye kayak kaymaya gitti.
Bizlerde taksilerle bu sokaklarda cinlere arkadaslik yapariz.
Ve gecenin bir yarisi olur bizde sokaklari cinlere terkederiz.
Böylesi durgun bir aksam üzeri sehrin meydanindaki cam kule ve sokak böyle görüntü veriyordu.










Yeni yilla birlikte

Hafif bir kis gününde Stockholm bölgesinden bazi alintilar yaptim.
Yukariya sehrin görüntüsü yansirken, asagiya bir zamanlar büyük umutlarla yapilipta daha sonra fiyaskoyla sonuclanan bir alisveris merkezinin ölü hali yansidi.
Cok büyük umut ve masrafla yapilan bu merkez su anda bombos vaziyette ve sadece birkac acik dükkan var.
Bir anlamda iflas sayilir.
Sehir merkezine uzak oldugu icin hersey daha ucuza satilabiliyor.
Hatta herkes günü kurtarmaya calisiyor diyebiliriz.