söndag 15 november 2009

Ípini koparanlar

İsrail ipleri kopardı
Zeynep GÜRCANLI

Türkiye’nin bir dönem İsrail’le Suriye arasında yaptığı arabuluculuk artık imkansız gibi.
İsrail tarafı ipleri tamamen kopardı ve Türkiye’nin bu tip görüşmelerde arabuluculuk yapmasının mümkün olmadığını açıkladı.
------------------------------------------------
Böyle buyurmuslar.
Íki satirini okuyunca haberin tamami bile birsey ifade etmiyor.
Simdi bunu analiz edebiliriz.
Zamana bir film kondu ve bu film yasanacak.
Bu kacinilmaz olan bir olay.
Ben az önce bir yazi yazip daha yeni yayinlamistimki bu haberi okudum.
Sistem böyle isliyor iste.
Dogada bulunan hersey o filmin yasama gecmesine hizmet eder,ucunda savas bile olsa.
Simdi agiz dalasi baslamis oluyor fakat kimse gercek olani aciklamayacak.
Bundan dolayi sokaktaki insan olanlari anlamanin cok uzaginda kaliyor.
Dedigim gibi onlar banttan yayindalar.
Bunlar negatif gibi görülmesin sonunda iyi seylerde var.
Bu iyi seylerden bir taneside söyle.
Diyelim ben önceki bahsettigim mekanlardan birinde yasiyorum.
Orada benim kisisel özerkligim her haliyle mevcut.
Bu ne anlama geliyor?
Anlami cok basit,ben tüm tanidiklarimi kendimle birlikte oraya daha savas baslamadan tasimis oluyorum.
Yani geride ici bos saman cuvali halindeki bedenleri birakiyoruz.
Böylecede kurtulmus oluyoruz,varsin istedikleri kadar savassinlar diyoruz.
Bu anlattigim birincisi.
Birde ikinci yolu var bunun.
Bir zaman diliminde ben bu savas dönemini satin alip yeniden isletmeye aciyorum.
Yani halkimizin savasa hazirlandigi döneme iniyorum.
Savas baslamadan oradaki tüm tanidiklarimi alip kendi ait oldugum mekana gecis yapiyorum.
Tabi bukez ufoyla gelip canli tasinmayi gerceklestiriyoruz.
Yani savasta ölen bir insani bile cekip almak mümkün.
Savasin baslamadigi andan baslamak buna yetiyor.
Simdi merakli bakislar arasindan sorulacak,senin böyle bir mekanin varmi?
Eger ben ve benim ait oldugum sistem böyle bir olanaga sahip olmasaydi,elim bu yazilari asla yazmayacakti.
Bu yazim sistemindeki köse taslarindan birisidir.
Bu satirlar elimden ciktigina göre demekki böyle bir mekana sahibiz.
O mekanda özerklige sahibiz.
Dost ve tanidiklarimizla zaman ötesinde bulusma hakkimiz elimizde.
Bundan öteside gereksiz zaten.
Simdi dünya falina büyük bir film girdi,giriyor demiyorum.
Bu film tempoyu yükseltip dozunu artirarak devam edecektir.
Kazananlar olurken,kaybedenlerde olacak.
Kazandigini sananlar olacak.
Bu arada halkini baska galaksilere canli tasimaya calisanlar olacak.
Bir gecede kaybolan sehir efsaneleri yasanacak
Bizde izleyenler olacagiz.

Mekanlar arasinda gezinmek

Simdi insan yasamindaki en büyük sistemi aciklamaya calisacagim.
Yani dogustan ölüme,kusaklar boyu ugrunda mücadele edilen nesne.
Her sistem dünya zamani tükendiginde kendine kullanabilecegi bir mekan bulmak zorunda.
Burasi basli basina bir günes sistemi olmali.
Burayi bulup kuran sahislar sonucta kendi halklariyla birlikte burada yasarlar.
Böylesi sistemleri bircoklari kurabiliyor fakat bunlarin cogu uzun ömürlü olamiyor.
Íclerinde öyleleri varki dünya denilen yerkürenin trolyon kati büyüklügüne ulasiyor.
Herkes böylesi büyük bir mekanin pesinde iste.
Bu mekanlari kapip olusturabilmekse,evrende cekilmis filmler ve onlarin dünya yasamina yansimis hallerinden olusuyor.
Örnegin birisi büyük bir vizyonla dünya yasamina girdi.
Adam bunu tam anlamiyla yasama gecirebilmek icin her türlü önlemini aldi.
Fakat filmde savas sahneleri var.
Bu sahnelerse ayni yerde kendi vizyonunu hayata gecirmeye calisanlara zarar veriyor.
Bunlardan birisi bu savasi bertaraf edip kendi vizyonunu kurtarabilmek icin,karsidakinden daha büyük sahneler acti.
Burada savas sahnelerini basariyla bitirip vizyonu yasama gecirmeye calisan birinci sahis,kendinden daha büyük bir savasa kurulu baska bir vizyonla karsilasti.
Dolayisiyla bu savas sahnelerini kaybedecek.
Savas sahneleri kaybedilince kaldir o filmi cöpe at,tüm emekler bosa gitti.
Íste dünyada böylesine acimasiz bir rekabet yasaniyor.
Ne yazikki bu vizyonlari basariyla tamamlamadan o asil mekana gecmek mümkün olmuyor.
Íste tarihte yasanan savaslarin arkasinda yatan ana neden buydu.
Yani rakipler arasindan siyrilip bu sahneleri bir oya gibi vizyona islemek vardi.
Roma ordulari,osmanli ordulari,Vikingler falan bunun icin yololup gittiler.
Vikinglerin hic kesintisiz 200 yil karda kista savastiklari söyleniyor.
Yani anlatmaya calistigim varolmak yahutta yokolmak anlamina geliyor.
Cünkü ortalarda bir yer yok.
Burada hemen sunu ilave edelim.
Diyelim ben ve ait oldugum sistem böylesi bir mekani ele gecirmeyi basardik.
Yine diyelim benim bulundugum bölgede bir savas cikacak.
Neye yarar bu mekan? ben savas altinda can verirken neyleyim böyle mekani gibi laflar edilebilir.
Halbuki bu böyle degil.
Simdi bakin neler oluyor.
Daha savas baslamadan ben ve ekibime ait olan ruhlar bedenlerimizden cikarak evrenin diger kösesindeki bu mekana cekiliyoruz.
Dünyada ise savas devam ediyor.
Yani savasta can aliniyor,canlar toplaniyor.
Biz ise ruhlarimizi yani canlarimizi bir vasitayla o mekana tasirken burada sadece bedenlerimiz kaldi.
Dolayisiyla kimse bizi öldüremiyor.
Yani tepemize bomba bile düsmüs olsa o bomba patlamiyor.
Cünkü daha patlayacak olan o bombayi daha önceden düsecegi bedenin cani tarafindan yenildi.
Can disarida oldugu icin islemi basariyla gercege dönüstürdü.
Yani bedenin cani zaten yoktu,can coktan cikip gitmisti.
Dolayisiyla o bedende bomba bile gönüllü olarak patlamiyor cünkü karsiliginda alabilecegi hicbirsey yok.
Bombanin yaradilisindada bu var ve oda bir kod üzeri patliyor.
Hal böyle olunca birsey daha kaliyor geriye.
Bu tasinan ruhlar canli yayim alemine kayarken,geride kalanlari banttan yayina soktular.
Ve bu banttan yayin halindeki filmde bomba falan yok.
Íste böyle yeniyor patlayacak bomba.
Yani söyle düsünelim.
Bir oda icerisinde isleyen yüz adet tv, bu tv,lerde ise ayri ayri film oynuyor.
Bu tv,ler her ne kadar bir oda icerisinde bile olsa birinin filmindeki savas digerine etki yapamiyor.
Cünkü o ayri bir vizyona ait.
Íste dünya düzeni böyle isliyor.
Bu tv,lerden seyirci toplamaya calisanlarsa biribirlerine parazit yapiyorlar.
Dolayisiyla karsilikli salvolarla biri digerini söndürmeye calisiyor.
Buda savasa neden oluyor.
Ínsanlarin cogunlugu film frekansina kodlandigi icin icinden cikamiyorlar.
Dolayisiyla filmde ne varsa onu yasamak zorunda kaliyorlar.
Kendi mekanlarina cekilmeyi basaranlar ise,savasi uzaktan takip ediyorlar.
Cünkü bunlarin sistemlerine kacak giremiyorsun.
Mekanizmalarini öyle kurmuslarki,disarida olan herseyi takibe almislar.
Anlatmaya calistigim bedenden cikip kendini garantiye almis bir cani bulup öldürmek mümkün olmuyor.
Ícinde can olmayinca bunlarin geride biraktiklari bedenleride öldüremiyorsun.
Dünya denen yer yuvarlagida canli mekanizma olup oda kendi sistemini buna göre kurmaya calistigi icin,oda önüne geleni celmeleyip kendi payini büyütmeye calisiyor.
Nitekim güneste böyle,ayda.
Demekki yildizlar savasi olacak bunun adi.
Ínsanlarimizda yakiti.
Simdi bakin iste necip milletimin haline.
Ísrail Türkiye sürtüsmesi,Türkiye Amerika yakinlasmasi,Amerikanin yaptigi ve yapacagi ittifaklar iste fitili atesleyecek olan.
Yakinda olacaklara bakip analizimize devam edelim.

Zaman koridorundan sizanlar

Birkac gündür blogumu acmamistim ve bugün acinca degisiklikleri gördüm.
Su anda üzerinde egzersizler yapip yeni olani kavramaya calisiyorum.
Hersey sanki tikanmis gibiydi,yazdikca acilmaya basladi.
Simdi bu yenilige paralel olarak yeni seyler yazmanin zamanida gelmis oluyor.
Bundan sonraki yazilarimda özellikle can alici noktalara vurmaya calisacagim.
Bu yazacaklarimla yeni kapilar aralayip,benimle ve bana ait olanlara yeni kapilar aralayacagim.
Bunlarin basinda insan mekanizmasinin isleyisi gelirken,bu mekanizmayi bir dis cemberden takibe almis olan ruhsal iliskileri anlatacagim.
Bunun disinda ise dünyasal faaliyet ve faktörleri masaya yatiracagim.
Bu faktörlerin arka plan isleyisleriyle olan iliskilerini irdeleyecegim.
Örnegin su anda birileri korkunc savaslar pesinde ve bu dünya falina girmis vaziyette.
Yani bu kacinilmaz bir sekilde günlük yasama girecek.
Ben burada savasin görünen yüzünden ziyade arka plandaki tezgahcilarin niyetleri ve ulasmak istedikleri amaclar üzerinde duracagim.
Bu baglamda coklarinin cani yanacak fakat akli olanlarda bundan alinmasi gereken dersleri almis olacak.
Su anda bir dönem yasaniyor ve bunu söyle hayal ediniz.
Savannada büyük bir aslan sürüsü ve bunlar yirmi civarindalar.
Tüm hayvanlar karsiya tasindi ve bunlar son olarak bir bufaloyu yere yatirdilar.
Bu bir anlamda onlarin son yemekleri oluyor.
Yiyenler aciktan farkinda degiller fakat his olarak hepside azami parcayi koparmaya calisiyor.
Bunlardan güclü olanlari cok daha fazla pay kapip yasamini birgün daha ileriye tasirken,bazilarida az bir parcayla doyuma ulasip geriye cekiliyor.
Karni tok olanlar zamani biraz daha uzatirken,azla yetinenler birgün önce yasama veda edecekler.
Son birgün icersinde ise hersey degisebilir fakat o sürede bircogu zaten kaybolup gitti.
Kaybolanlar sahneden cekilirken yerlerini kendilerinden daha güclü olan genlere biraktilar.
Su anda dünya buraya kadar geldi.
Ya devam,yada yokluga girmek.
Bunun icinse her türlü savasa giriyorlar ve bu kacinilmaz oluyor.
Cünkü bu aynen bufalodan parca koparip ömrü birgün daha uzatmaya benziyor.
Bunu etrafta gezinen kalabaliklar anlayamiyorlar cünkü onlar oyun icerisindeler,yani banttan yayinda.
Oyunu ancak direk cekimdekiler anliyorki bunlarda gelecege yön veren aktörler oluyor.
Ben bundan sonra bu aktörlerin oynadiklari oyunlari daha acik ve anlasilir hale getirmeye calisacagim.
Bugün bunun baslangicidir.
Sevgiyle.